XV. Yüzyıl Osmanlı Sufiliğinde İki Esrarlı Nokta – Tarih Yazıcılığı Açısından Bir Deneme Bölüm II: Ümmi Kemal Örneği
Anahtar Kelimeler:
Ümmi Kemal- Sultan Şücaüddin- Hayati Yavuzer- Osmanlı mutasavvıf şairler- MenâkıbnâmelerÖz
Onbeşinci yüzyıl Anadolu tekke edebiyatında Ümmi Kemal iyi bilinen bir şairdir. Ancak Divanı’nda geçen isimler haricinde hayatı hakkında pek az bilgi vardır. Pek detaylı olmasa da Divanı’ndan Safevi tarikatı mensuplarıyla olan ilgisi anlaşılır. Kemal’in yaşadığı devire yakın menkıbevi kaynaktaki bir hikaye onun katledildiğini ima eder ve sonraki biyografilere temel oluşturur. Bu menkıbevi kaynak yeterince incelenmemiştir. 2008’de Hayati Yavuzer, Kemal’in hayatı ve Divanı hakkında uzun yıllar boyu bu konudaki esas anlatı olarak kalacak kapsamlı bir kitap yayımlamıştır. Yine de Kemal’in hayatının sonu hakkındaki belirsizlik devam etmektedir. Bu yazıda, makalenin birinci kısmında olduğu gibi (Birinci Kısım, “Eşrefoğlu’nun Sonu Ne Oldu?”) birincil kaynakların pek de ipucu vermeyen dilinin ötesine geçip bir şair olarak Kemal’in ününün yaygınlığına rağmen neden tarihi bir şahsiyet olarak karanlıkta kaldığını incelemeyi hedefliyorum. Bir 15. yy. eseri olan Anonim Velayetname, Ümmi Kemal’i yine ünlü ama karanlıkta kalmış bir başka şahsiyet olan Sultan Şücaüddin’le ilişkilendirir. Makalenin sonundaki ekte Anonim Velayetname’nin bu kısmının İngilizce çevirisi ve açıklamalar verilmiştir.