“O kadar esaretten sonra köle olmak için Rusya’ya dönecek halleri yok”: İmparatorluklar ve Kimlikler Arasında Ege’de Bir Şiddet Ağı
Anahtar Kelimeler:
Şiddet Ağı- Rusya- Rumlar- Kimlik- Savaş Esirleri- Kölelik- HukukÖz
Bu makalede, 1787-1792 Osmanlı-Rus Harbi’nde iki devlet arasında kalan Rum menşeyli bir grup korsanın hikâyesi, kestirme bir cevap vermenin oldukça güç olduğu “Osmanlı kimdir?” sorusu çerçevesinde ele alınmaktadır. Çalışmada birbiriyle örtüşen Osmanlı, Rus ve İngiliz arşiv kaynaklarından hareketle, bahsedilen vaka birkaç farklı yönden ele alınmaktadır. Öncelikle hikâyenin kahramanları olan Rum korsanların zuhur etmelerinin başlıca nedeni olan Ege Denizi’ndeki şiddet sarmalının tarihsel arkaplanı çizilmektedir. Daha sonra Rum denizcilerin Rus hizmetine girmeleri ve Osmanlı güçleri tarafından ele geçirilişleri anlatılmaktadır. Tutsak edilen sıradan denizcilerin, yeni “işverenleri” olan Ruslar ve hükümranları olan Osmanlılar arasında kaldıkları zaman, kendi çıkarlarını korumak için hangi stratejilerle hareket ettikleri açıklanmaktadır. Tutsaklar ve devletler, canla başla tutsakların hukuki kimliklerini ve tabiiyetlerini tanımlamaya çalışırken, harbin bitmesiyle birlikte denizcilerin salıveril- mesine sıra geldiğinde hikâye en ilgi çekici safhasına ulaşacaktır.